2001: Bir Uzay Yolculuğu
“Kısaca” özeti ve üzerinde düşüncelerim.
Hikaye
Roman insanların mağara adamları oldukları ilkel bir zamanda başlıyor. Dünya-dışı akıllı varlıkların Dünya’daki insanlara belirsiz etkileri olan bir kristali düşürmeleri sonrası insanlığın kısaca nasıl gelişmeye ilk adımlarını atışını anlatıyor.
Bu başlangıçta akışı bir kabilenin liderinin perspektifi ile anlatıyor. Not etmem gerekir ki, romanın sonrasında bu figürün pek de önemi kalmayacak; çünkü bu ilkel zamanı çok uzatmadan birdenbire insanın gelişiminin büyük bir kısmını 2 sayfada betimliyor. Bu modern insanların zamanına geçişindeki vizyon, 1990’lardaki insanların geleceği gördükleri bir ortama benziyor.
Bir Hikayedeki En Önemli Faktör
Kurgundaki dünyayı nasıl inşa ettiğin, ve okuyucuya hayal ettirdiğin; hikayendeki en önemli kategoridir.
Sıklıkla, insana etki bırakan hikayedeki heyecan verici sahne ve anlar ya da sonu değil, kurulan dünyada yaşayan okuyucunun boğucu atmosfer tarafından kucaklandığını hissedebilmesidir.
Ben post apokaliptik, yani “insana zarar veren büyük bir olay sonrası” (örn. bir nükleer savaş sonrası) okumayı severim. Korkunç, karanlık, gri bir dünya kadar kolaylıkla içe çeken başka bir atmosfer yoktur.
Uzayda Piknik’teki gibi, “Bölge“deki tehlike hissi, ya da Metro kitaplarındaki aynı hissin 10 katı, ikisinin keşfettiği bu hisler hikayecilikte fazlasıyla eşsiz; Savunmasızlık.